24 Nisan 2014 Perşembe

Gölgeler ve Hayaller Şehrinde

M. Gülsoy  yeni romanı "Gölgeler ve Hayaller Şehrinde" ile (bana kalırsa) "roman" sınırlarını geniştetip içine pek çok şeyi katmış.

"Ey okur" diye sesleniyor, ömrünün son günlerini yaşayan avukat. Yıl 1998, yer Moda. Deri kaplı, el yazısıyla Fransızca yazılmış mektupların olduğu defteri 1968 yılında nasıl edindiğini anlatıyor. Mektupları çevirme ve yayınlama nedeninin ip uçlarını veriyor: 
"Beden de geçiyor, ruh da... Ama işte yazı kalıyor geriye. En azından biz öyle teselli buluyoruz"

Sonra F.'den Alex'e 1908'de yazılmış mektuplar başlıyor; Rimbaud'un "Sarhoş Gemi" şiiriyle. Tıpkı çeviri bir kitap okur gibi, yayıncının ve çevirmenin notlarıyla aydınlanıyoruz roman boyunca. Çevirmenin zihni bizi yokladıkça, çevirmen teselli buluyor, belki?

Osmanlı  kritik bir dönem geçirmekte. F., Annesi Fransız, hiç tanımadığı babası Türk olan genç bir adam. F., bir Fransız gazetesi için, Osmanlıda olup bitenlerin muhabirliğini yapmaya, çocukluğunun ilk on yılını geçirdiği Istanbol'a gelir. Okuduğumuz, yolculuğunda ve sonrasında F.'nin hasta arkadaşı Alex'e yazdığı mektuplardır. 

Roman boyunca, tarihsel, sosyolojik, felsefi, mitolojik, edebi... referanslar eşliğinde, F'nin geçmişini ve bugününü arama serüvenini, büyük bir heyecanla okuruz. Fuat'ın zihinsel dünyasında tedirgin, hüzünlü, mutlu...ruh halleriyle geziniriz. Yalnız Fuat'ın zihininde değil, tutunmaya çalıştığımız bu toprakların acılarınında da geziniriz, Fuat gibi; kendimizi farketmek, nefes alabilmek için.  



"Benim Fransa'dan biz diye bahsetmeye hakkım var mı?"
"..işte ezan okunuyor ve ben kim olmadığımı fark ediyorum- Frank Fuat "
"Herkesin bir evi, bir toprağı var. Ben gökyüzünde uçan kimsesiz bir tohumum. Bütün rahimler ölü benim için"
"Hasta adam ölüyor ceset ne olacak?" ... "..hasta adam kim?"
"Baban, Beşir Fuat çok köklü bir aileden geliyordu" 
"Darağaçlarını gördüm Alex. İnsanlar sallanıyordu boşlukta...Ben bütün bunlar olup biterken ölülerin gölgeleriyle güreşiyordum."
"İnsanlar, biz iyiyiz, diğerleri kötü, diyor. Hep aynı şey. Hayır bunları söyleyen bir deli değil"
 
Henüz bitirdiğim romanın bende bıraktığı his kalıcı olacak. Yazar, okuyucuyu  romanının ötesine  taşımış.  Romanda işaret edilmiş ve üstüne düşüneceğim pek çok meselem var. Bu nedenle bu romanı okuduğumda bitiremedim. 

Kısacası, kurmacasıyla, iç ve dış dünyayı ortaya koyuş biçimiyle eşsiz bir eser M.Gülsoy'un "Gölgeler ve Hayaller Şehrinde" si. 


Murat Gülsoy, sadece üretmekle yetinmeyen bir yazar. Aynı zamanda okuyucusunu, dinleyenlerini* besleyen bir tarafı var. Bu eserinin memlekette ve ötesinde hak ettiği değeri göreceğini umuyorum. Benim gibi biçok okuru ekileyecektir "Gölgeler ve Hayaller Şehrinde" ...

* Youtube' e erişebilirseniz, TRT'de yayınlanan Edebiyattan sinemaya uyarlanan eserlerin konu edildiği proğramları izlemenizi tavsiye ederim.


1 yorum:

  1. Şimdi gördüm M.Gülsoy ile itabı üzerine söyleşiyi: http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/kitap/62277/Murat_Gulsoy_dan__Golgeler_ve_Hayaller_Sehrinde_.html

    YanıtlaSil