27 Haziran 2014 Cuma

Gece Ağacı-Truman Capote

Amerikan Edebiyatını takip etmek isteyip bir kısım yazarı okumaya gayret ettim. Lakin çok derinlere inemedim. Capote bendeki Amerikan edebiyatı önyargılarını kırılmasına sebep oldu.
Bay Kötülük adlı ilk öykü, düşlerini para karşılığı satan bir genç kadının, düşlerini satarak tüketmiş bir düşkünle tanıştıktan sonra  düşlerini Bay Kötülükten geri istemesini anlatır. Düşler geri alınabilir mi?
Kitaptaki diğer (Para dolu damacana, Benim anşatışım, Miram, Gece agacı) öykülerin  herbiri okuması keyifli, şaşırtıcı, alışılmışın dışında öyküler. Kullanılan dili de pek sevdim. Çevirmenin de emeğine sağlık.

Tesadüf eseri hayatımın kesiştiği bir dost ( hangi ilişki tesadüfen değil?) bana Capote'nin Bay Kötülük adlı öyküsünden bahsetti. Sonra da kütüphanesinde özenle yıllardır sakladığı  Capote'nin Gece Ağacı isimli  kitabını hediye etti. Kitap oldukça eski basım, mis gibi kokuyor. Kitabın içine girince, bilinçaltının ete kemiğe büründüğü bir rüyanın içerisine düştüm sanki. Keyif ve merakla rüyadan rüyaya dolanırken uyanmak ve Capote'nin dünyasından çıkmak istemedim.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder